ref: refs/heads/v3.0

Antalya gezilecek yerler

Antalya, pek çok tarihi mekana sahiptir ve günlük turlarla, antik şehirleri ve kazı alanlarını gezmeniz mümkündür.

Antalya ve Çevresinde Görülebilecek Yerler

Antalya, pek çok tarihi mekana sahiptir ve günlük turlarla, antik şehirleri ve kazı alanlarını gezmeniz mümkündür.

Eski şehir Kaleiçi’nde şu tarihi mekanları ziyaret edebilirsiniz:

Eski Şehir Duvarları

MÖ 2. yüzyılda kuruluşundan bu yana, Antalya’nın inişli çıkışlı bir tarihi olmuştur. Şehri çevreleyen antik duvarlar, hâlâ yat limanının yanında yükselmektedir.

Saat Kulesi:
Antik şehir duvarlarının yanında bulunan saat kulesi, Kalekapısı Meydanı’ndaki eski şehrin bir parçasıdır.

Hadriyanus Kapısı:
Son derece güzel dekore edilmiş bu üç kemerli kapı, MS 130 yılında şehri ziyaret eden İmparator Hadriyan için yapılmıştır.

Hıdırlık Kulesi:
Bu kule, büyük ihtimalle, ilk olarak 2. yüzyılda Antalya Şehir Parkı’nda bir deniz feneri olarak yapılmıştır.

Karatay Medresesi:
13. yüzyılda inşa edilmiş olan bu ilahiyat okulu, Kaleiçi’nde bulunmaktadır. Kapı ve mihraptaki taş oymalar, Selçuklu sanatının güzel bir örneğini oluşturur.

Atatürk Anıtları:
En büyük ve ilgi çekici anıtlardan biri, şehir merkezinde Cumhuriyet Meydanı’ndadır. Bir diğeri ise Vatan Meydanı’nın merkezindedir.

Kaleiçi Semti:
Kaleiçi Yat Limanı’nın etrafındaki bu eski yerleşim alanı, küçük oteller, pansiyonlar ve restoranların yanı sıra tamamı şehrin tarihini yansıtan, restore edilmiş evlerle doludur.

Kıyı Şeridindeki Turistik Alanlar

Egzotik güneşin ısıttığı, uçsuz bucaksız orman ve dağlarla çevrili görkemli kumsallarıyla, bu romantik Türk Riviera’sında tatilin tadına varacaksınız.

Günlük turlarla sahil kasabalarını ziyaret edebilirsiniz. İşte en görülesi alanlar

Kaş:
Bu sevimli kasaba, Kekova’nın batısında yer alır ve dağlarla çevrilidir. Canınız keşfe çıkmak istediğinde, neredeyse sayısız mağara, koy ve kumsal sizi beklemektedir. Güleryüzlü yerli balıkçılar, sizi sahil şeridinde sevdiğiniz bir koya götürmek üzere deniz taksi hizmeti vermekten mutluluk duyarlar. Kaş’ın etrafındaki alan hiç bozulmamıştır ve yüzmeyi sevenler için idealdir. Kaş, sualtı dünyasını keşfetmek isteyen dalgıçlar için bir sualtı cennetidir.

Kekova:
Dalyanağzı’ndan tekneyle bir saat uzaklıkta olan ve özellikle yatçılara hitap eden Kekova Adası, “güneşin evi” olarak bilinir. Kekova, aynı zamanda, güzel adaların, onlarca koyun ve antik şehirlerin oluşturduğu bölgenin adıdır. Kekova Adası’nın (Apollonia) kuzey sahilinde yıllar boyunca meydana gelen coğrafi yer değiştirmeler, bazı antik yapıların berrak sulara gömülmesine yol açmış ve bu büyüleyici batık şehri oluşturmuştur.

Olympos:
Bu eski şehir, Tahtalı Dağı’nın güneye bakan eteklerinde kurulmuştur. Olympos hamamlarındaki mozaik tasarımları, ışık oyunlarıyla daha da zenginleşir. Görülmeye değer yerler arasında, tapınak kapısı ve tiyatronun yanı sıra koyun çevresinde Ortaçağ’dan kalma duvar ve kuleler bulunur. Olympos’un kuzeyinde ve Çıralı Plajı’nın yamaçlarında Yanartaş (300 metre yükseklikte) yer alır. Burada, mitolojiye göre, ateş püskürten canavar Kimera, kanatlı atı Pegasus’un sırtında savaşan Likyalı kahraman Bellerophon tarafından öldürülmüştür.

Kemer:
Antalya’dan 42 kilometre ötede bulunan Kemer, muhteşem bir dağ manzarasına sahiptir. Bu tatil kasabası, manzarayla bütünleşecek şekilde inşa edilmiştir ve harika bir tatil için kusursuz bir ortam sunar. Tam donanımlı yat limanı, el değmemiş koylar ve kasabanın güneyindeki plajlar, yatçıların hayallerini süsler. Yat limanının kuzeyinde plajlar yer almaktadır. Kemer Plajı’na Avrupa Birliği tarafından Mavi Bayrak (“temiz plaj” anlamına gelen) verilmiştir. Bitişiğindeki koy boyunca, çam ağaçları arasına saklanmış spor ve eğlence tesislerinin bulunduğu bir alan bulunmaktadır.

Köprülü Kanyon Milli Parkı:
Antalya’nın kuzeydoğusunda Side yolunda ilerlerken Taşagil ve Beşkonak yönüne saptığınızda, büyüleyici manzaraya sahip çok güzel bir yol sizi, Köprülü Kanyon Milli Parkı’na ulaştırır. Yol, dağdaki nehrin berrak sularını aşarak, bakir ormanlardan ve gürül gürül akan çağlayanlardan geçer. Antalya’dan 92 kilometre uzakta bulunan parka ulaştığınızda, zengin bitki ve hayvan türlerine sahip, vahşi güzelliklerle dolu bir vadiyle karşılaşırsınız. Kanyon, Köprü Nehri boyunca 14 kilometre uzanır ve bazı yerlerde 400 metre derinliktedir. Dinlenme alanında, birbirinden lezzetli yemekler, özellikle de taze alabalık sunan balık restoranları bulunur. Romalılar tarafından kanyonun üzerine inşa edilen Oluk Köprü ve Kocadere Deresi’nin üzerindeki Büğrüm Köprüsü, ait oldukları dönemlerin mühendislik harikalarıdır.

Manavgat:
Manavgat Şelalesi (Antalya’nın doğusunda 80 km uzaklıkta) yüksek değildir; ama akıntı çok güçlüdür ve su, kayalardan aşağı bembeyaz köpükler bırakarak çağıldar. Şelalenin yanında gölgeli çay bahçeleri, balık restoranları ve hediyelik eşya dükkanları vardır. Bu tesisler, gezip görmekle geçirilen bir günün ardından dinlenmek için hoş ve serin bir ortam sunar. Manavgat Nehri üzerinde keyifli bir tekne gezisi yapmak ve bu güzel bölgeyi keşfetmek mümkündür.

Side:
Side, sevimli bir tatil kasabasıdır. Antik kalıntıları, kumla kaplı iki plajı, çeşit çeşit mağazaları ve turistlere yönelik bol sayıda konaklama mekanı ile, gözde bir mekandır. Antik kentin sıra sütunlar üzerine inşa edilmiş ihtişamlı tiyatrosu, bölgedeki en büyük tiyatrodur. Bembeyaz sütunlarıyla Apollo Tapınağı, masmavi denizle çarpıcı bir zıtlık oluşturan muhteşem günbatımını izleyebileceğiniz bir yerdir. Şimdi bir müze olan büyük Roma hamamı ve tipik evler, Türkiye’nin en güzel arkeolojik eserleri arasında yer alır.

Alanya:
Bu popüler ve tanınmış ilçe, Akdeniz’in altın sahilleri boyunca uzanır ve Akdeniz’in en görkemli alanlarından biri olan 13. yüzyıl Selçuklu kalesiyle taçlandırılmıştır. Bu iyi korunmuş, çift duvarlı kale, 150 kuleye sahiptir ve deniz seviyesinden 220 metre yukarıdadır. Dış duvarın içinde cami kalıntıları ve bir kapalı çarşı bulunur. İç duvarların gerisinde ve tepeye doğru sarnıç ve Bizans kilisesi kalıntıları vardır. 1220’de, Sultan Aleaddin Keykubat, Alanya’yı kışlık evi ve donanma üssü yapmıştır. Limanın hemen yanında, her biri Selçuklu yapısı olan kemerli bir tersane ve sekizgen Kızıl Kule yer alır. Alanya, sahil şeridi boyunca modern otel ve motellerin yanı sıra çok sayıda balık restoranının ve kafenin bulunduğu güzel bir tatil merkezidir. Alanya kumsallarında Avrupa Triatlon Şampiyonası’nın bir ayağı yapılmıştır.

Liman kenarında bulunan kafeler, turistler için popüler bir buluşma alanı haline gelmiştir. Sevimli çiçek parkından başlayan yol, sahil boyunca uzanır ve limana ulaşır. Yol boyunca, çok sayıda butik vardır. Bunlar, deri giyim, mücevher, el çantaları ve bölgenin sembolü olan rengarenk su kabakları gibi hediyelik eşyalar ve el işleri ile turistlerin ilgisini çekmektedir. Limanı, uzun beyaz kumsalları, pırıl pırıl turkuvaz rengi suları ve Toros Dağları’nın denize uzanan etekleri ile Alanya, Akdeniz sahilinde eşsiz güzellikte bir tatil merkezidir.

Damlataş Mağarası
Damlataş Mağarası, rengârenk sarkıt ve dikitlerin oluşturduğu eski ve büyüleyici bir mağaradır. Yakınında Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi bulunur. Atatürk Parkı, bir yandan dinlenip, bir yandan da deniz ve dağ manzarası izlemek için ideal bir yerdir. Görülmeye değer yerler arasında üç deniz mağarası vardır: fosforlu kayalarıyla Fosforlu Mağara, eski zamanlarda korsanların kadın tutsakları hapsettikleri Kızlar Mağarası ve Aşıklar Mağarası. Bu mağaralara yalnızca tekneyle gidilebilir.

Müzeler

Arkeoloji Müzesi:
Yontma Taş Devri’nden Osmanlı dönemine kadar uzanan eserlerin yer aldığı bu müze, Akdeniz bölgesinin en önemli müzelerinden biridir. Müzede, Perge Kraliçesi’nin, Zeus’un, Apollon’un, Afrodit’in ve daha pek çok tarihi ismin heykellerini görmek mümkündür. (Pazartesileri hariç her gün ziyaret edilebilir.)

Atatürk Müzesi:
Bu müzede sergilenen eserler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün kullandığı eşyalardan oluşmaktadır. (Pazartesileri hariç her gün ziyaret edilebilir.)

Suna-İnan Kıraç Müzesi:
Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü’ne ait bu müze, Kaleiçi’nde bulunur.

Camiler

Yivli Minare Külliyesi:
Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından 13. yüzyılda inşa edilen bu oluklu zarif minare, bugün şehrin sembolü haline gelmiştir.

Kesik Minare Külliyesi:
Antalya’nın tarihine tanıklık eden Kesik Minare Camii, Kaleiçi’nde yer alır. Başlangıçta bir kilise olarak inşa edilen yapı, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı dönemlerinde pek çok tadilat geçirmiştir.

Tekeli Mehmet Paşa Camii:
Kalekapısı bölgesinde şehir duvarlarının içinde yer alan önemli bir 18. yüzyıl Osmanlı camiidir.

Murat Paşa Camii:
16. yüzyılda inşa edilen bu caminin eşsiz çini tasarımı, özellikle görülmeye değerdir.

İskele Camii:
19. yüzyında inşa edilen bu küçük cami, yat limanında bulunur. Kesme taştan yapılan cami, doğal bir pınarın üstünde dört sütun üzerine inşa edilmiştir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.